DOMİNO* / Mehmet Sabri Genç

Okyanustaki bir tanrıyı
Kelebek bir bıçakla çizerdi
Ressam Murat
Deli derdi ona köylüler
Canı sıkıldı mı bir tabancadan
Yerdeki halıyı tavana çizerdi
Köylüler haklıydı
Deliydi Ressam Murat.

Picasso’nun Barselona’daki bilmem kaçıncı müzesinden
habersizdi bizim Murat
Bu müzeleri
Sarışın huylu esmer kızlar gezerdi.

Köydekilerin fırçalarından odasına sığınınca
Ârâfı bile çizerdi Murat
Kader köyde ak huylu bir zenciydi
Kara, bir renk değildi oysa
Ya ak kimin sevgilisiydi?

Şarap içerdi, deliydi
Paris’te Fikret Mualla’ya inat
Kafayı daha da çizerdi
Çünkü Murat’ın
Pis kokuları işiten kulakları yerindeydi.
Deliydi.

Japonya’da bir deli zıplasaydı eğer
Domino etkisinden yerdeki halılar
Kelebek bıçaklarla
Tavanlara çizilirdi.

Einstein Ulm’da doğmasaydı eğer
Domino, köyde bir kahvehane oyunuydu
Işık hızı, mekân
bir boyutlu çember bir boyutlu hikâyeydi.

Tanrı insanda kötü bir gün geçirmiş olmalıydı
Ressam Murat doğduğunda
Köydü, kuraktı, kıraçtı
Tohumlar muradında.

Köyün göğündeki yaldızlı yeryüzü
Paso sokak çocuklarıydı
Paso ressamdı halı
Ressam Murat mavi göğe göçtüğünde
Köyün içindeki ahlak yası
Paso tavan yaptı.

Mehmet Sabri Genç

*Gaziantep’in Barak yöresinden, Karataş ve Tılbaşar köylerinde yaşamış ve 2008 yılında vefat etmiş olan “Ressam (deli) Murat”a derin saygıyla ithaf edilmiştir.

**[Bu şiir Karabatak Edebiyat ve Sanat Dergisi’nin 3. Sayısında neşredilmiştir. Haziran-Temmuz-Ağustos 2012, S.10-11]